7. Gürleyik Su Festivali, doğa severleri buluşturdu 7. Gürleyik Su Festivali, Gürleyik Doğal ve Tarihi Mirası Koruma ve Geliştirme Derneği tarafından 2 Ağustos Pazar günü Gürleyik’te gerçekleştirildi. Sabah saatlerinde Odunpazarı’nda buluşan katılımcılar, 14 adet otobüsle Gürleyik’e götürüldü. Yerelden ulusala ulaşmayı hedefleyen Geleneksel Su Festivali’ne Ankara ve İstanbul’dan da katılım yoğun oldu. 2008 yılından bu yana derneğin […]
bbi
İki vagonlu trenin yolu Eskişehir’den Kütahya’ya gitmek isteyenleri sadece birkaç vagondan oluşan küçük trenler konuk ediyor. “Raybüs” diyorlar. Benim yolcusu olduğum raybüsün yalnızca iki vagonu var. 6-7 vagonlu Mavi trenden sonra raybüs pek şirin geliyor insana. Yolculuk yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Merdiven kenarlarında sarı sütundan duvarları olan bir üst geçitte kurulmuş “Geçit Cafe”ye oturuyorum trenden inip biraz yürümek […]
İzmaritler çevreye tehlike saçıyor Türkiye’de orman yangınlarının yüzde 50’sine sebep olan sigara izmaritleri nüfusun yoğunlaştığı şehir merkezlerinde insanlar ve diğer canlılar için büyük tehlike teşkil ediyor. Katran, karbonmonoksit ve nikotine ek olarak amonyak, arsenik, hidrojen, formaldehit, siyanür ve metan gibi son derece zehirli 4 binden fazla kimyasal madde içeren sigara, insanlara olduğu kadar doğaya da […]
Ölüme her an, her yerde rastlanabiliyor. Bazen bir hastalık buna sebep oluyor, bazen bir kaza, cinayet, tecavüz ya da intihar. Ölüm nedenini ortaya çıkarmanın tek yolu ise otopsi. Ölümün tüm acı soğukluğunu yansıtıyor morg kapısı; ama emekçileri sıcacık bakışlı, anlayışlı. Kimi zaman ani tepkiler oluyor paylarına düşen sevdiğini yitirmiş solgun yüzlerden; kimi zamansa bir acılı […]
Kırım Tatarları neden göç etti? Kırım halkı, talihsiz bir topluluk olarak tanımlanıyor. Bunun nedeni tarih boyunca, sürekli bir sürgüne maruz kalmaları. Göçler, 1783 yılındaki Rus işgalinden 1920’lere kadar devam ediyor. En yoğun göç alan ülkelerin başında Romanya, Bulgaristan, Özbekistan ve Türkiye geliyor. Ülkemizdeyse Eskişehir, Tatarların en çok yaşadığı il olma özelliği taşıyor. Anavatanları Kırım olan Kırım […]
Türk fotoğraf sanatında adını hafızalara kazıtmış aykırı bir fotoğrafçı Şahin Kaygun. Bu aykırı kişiliği, fotoğraf sanatına yeni bir boyut kazandırmasına vesile olmuştur 41 yıllık kısa ömründe.
İmparator I. Konstantin’in adını verdiği bu şehri yaşamanın derin hazzını İstanbullular en son, 8 milyonun üzerinde ziyaretçiyle paylaşmışlar. Dolmabahçe Sarayı’na; Bizans döneminde kolonileşmenin başladığı Haliç Koyu’na; Sultan Abdülaziz’in Sarkis Balyan’a yaptırdığı Beylerbeyi Sarayı’na; Haliç, Boğaziçi ve Marmara Denizi’ni selamlayan Topkapı Sarayı’na; günümüzde birçok sosyal etkinliğe ev sahipliği yapan gösterişli Çırağan Sarayı’na; 528 yılından bu yana içinde […]
Güzel yazı ustası Etem Çalışkan 1928 yılında, Tarsus’un Göçük Köyü’nde dünyaya geldi. Köyün taşlı yollarından İstanbul’a uzanan ömrünü, kaligrafi sanatına adadı. Uzaktan da olsa Atatürk’ü gördüğünde ilkokuldaydı. Prof. Emin Barın’la birlikte Anıtkabir yazılarını yazdığındaysa, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde henüz öğrenciydi. Akademide kimler yoktu ki; Zeki Müren, Ayhan Işık, Erol Keskin, Çolpan İlhan, Peksan Koşar… Böyle bir […]
Günlük yaşamın stresi genç, yaşlı, çalışan, emekli demeden herkesi etkiliyor. Günümüzde, yaşamını daha kaliteli hâle getirmek isteyen insanlar dans, spor, müzik gibi alanlarda gerçekleştirilen eğitim ve kurslara başvuruyor. Yüzme sporu da bu tercihler arasında yerini alıyor. Özgürlüğüne düşkün olanlaraysa, sular altındaki dünyayı keşfetmek kalıyor. Uzun yıllar sürdürdüğü yüzme ve antrenörlük deneyiminin ardından dalışa başlayan […]
Sağlığınızı ne kadar önemsiyorsunuz? Günümüzde nerede yaşarsak yaşayalım yüzde yüz sağlıklı beslenme şansımız ne yazık ki olmuyor. Artan nüfusla birlikte yiyecek içecek ihtiyacı ve tüketimi artıyor, kaynaklar da zaman da azalıyor. Özellikle şehirlerde yaşayan ve çalışan nüfusun artmasıyla hazır gıdalara yönelim ve ihtiyaç hızla büyüyor, kaliteli gıda tüketmekten çok en çabuk hazırlanan gıdalara yöneliyoruz. Pek çok […]
Rol içinde rol. Başkayız, her yerde. Bölünerek oynuyoruz. Bugünümüzle dünümüz arasındaki farkı yarınımızdan çıkarsak ne kalır? Bu metrekare içindeki bizle aynı mıyız öteki metrekarede? Keşke aynı olabilsek, her yerde. Bi’ yağmur damlası kadar şeffaf, bal kabağında uyuyakalmış bi’ bebek kadar saf.
“Neresinden başlar ki kendisini anlatmaya bir insan?! Neresinden başlarsa öykü konur adı, neresinden gelişirse roman?! Edebiyat: bir çocukluk düşü olarak kazınmışken idealist ruhuma, dört yanım Deniz’lerle kaplı, önüm, arkam, sağım, solum SOBE! Yazmaktan başka çaresi olmayan bir adamım, kısaca kollarında dijital kelepçelerle romantizm peşinde dolanan!” Rahmi Vidinlioğlu 13 yaşından beri yazıyor Rahmi Vidinlioğlu. Kitaplarındaki gizemi çözmek […]